Prof.Dr. Gülay Tüter

Ağız kokusu, bireyleri sosyal ve psikolojik olarak çok olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu soruna sahip kişilerin bir dişeti hastalıkları uzmanına başvurması gerekir. Ağız kokusuna yol açan faktörün tespit edilmesi ile bu sorunun tedavisi mümkündür.

Dişeti hastalıkları ağız sağlığının bozulmasına ve diş kayıplarına yol açmaktadır. Ancak dişeti hastalıklarının sadece diş kayıplarıyla sınırlı kalmayıp hastanın genel sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler oluşturabileceği bilimsel bir gerçektir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda dişeti hastalıklarının koroner arter hastalıkları, diabet gibi endokrin sistem hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları ve hamilelik dönemi ile ilgili riskler açısından önemli olabileceği gösterilmiştir.

Hastalık her yaş grubunda görülebilir. Kanama ilk ve en önemli belirtilerden birisidir. Dişetinin renginde kırmızı hatta mor olarak değişim, ödem ve şekil bozuklukları izlenir. Bazı tipleri hariç genel olarak ağrıya yol açmadan ilerler. Yoğun diştaşı ve plak varlığı sonucunda hastalığın seyrine bağlı olarak dişeti büyümesi, dişeti çekilmesi, ağız kokusu ve apseler gelişebilir. İleri aşamalarda dişlerde sallanma, yer değiştirme ve kemik dokudaki yıkıma bağlı olarak diş kayıpları izlenir.

Dişeti kanaması önemsenmesi gereken bir durumdur. İhmal edilmesi sonrasında diş kaybedilebilir. O nedenle dişeti kanaması görülmesi durumunda mutlaka bir dişeti hastalıkları uzmanına başvurarak muayene olmak gerekir.